9 Haziran 2014 Pazartesi

ŞU ZAMANIN FERİDELERİ ANADOLUDA MI ÖĞRETMEN OLANLAR ,YOKSA ÖZEL OKULDA MI?

  Konuya nereden gircegimi bilemiyorum..
Yazıp sildim habire, sonra karar verdim bazen en iyi giriş o anın ikilemini yazmaktır okuyucuya :)
Öncelikle uyarayım bu yazı oldukca uzun bir yazı, epeydir yazmak için fırsat kolladım,mevzu uzun konu derin,lütfen sabırla okuyup kıymetli fikirlerinizden mahrum etmeyin beni! :)




  Öğretmen oldum ya ben hani kepimi atıp geldim buraya..
Mezuniyet psikolojisi son sınıf halleri derken insan kendini karmakarısık hissediyor..
Düşünsene bir kac aya nerede uyanacagım belli değil..
Senenin karı ilk nerede tepeme düşecek belli değil..
Nerde edecegim sabahları ve nerde hayal kuracagım acaba :/
 Psikopatca bu durum beni hem heyecanlardıyor hem de cok ürkütüyor... :/
   Öğretmen olmak istiyorum dedim hep taa cocukken, öğretmen olcam Anadoluya gitcem tıpkı feride gibi derken, bitirdim 5 yılı! Artık hayallerimi yaşama, küçüçük hayatlara ışık olma zamanı geldi dedim..
Sevindim,sabrın sonu selametti ya hani, sabrın sonu yavrulara kavusmak, tıpkı bana  ışık olan benim kıymetli öğretmenlerim gibi  karanlıkları aydınlatan bir öğretmen olmak istedim..

          Farkettin mi okuyucum -dili gecmiş zamanlarla yazıyorum...
yoo pes etmedim hala öğretmen olmak istiyorum,ömrümden en cok istediğim seylerden biri bu,nasıl istememezlik edebilirim ki...
Ama hayat şartları öyle değil,bir kararla atama durumlarımızı içinden çıkılmaz bir kaosa süreklediler...ahh ne desem ki..
Herşeye ragmen cok yogun olmasa da ufak ufak calısıyorum kpssye bu arada sınava 26 gün kaldı... Atama olsa da ankaradan ailemden cokk uzakta bi yer istemiyorum, yurdun heryeri bir benim  için ama her yer ailem gibi değil..

        İşte bütün bu karmasık atanma meseleleri ve doğuda yasanan karısık haller sebebiyle alternatiflerimi düşünmeye başladım..Ankarada çok köklü bir kuruluşla iş görüşmem oldu. Büyüdüm okul bitti de iş görüşmelerine gider oldum..Sahi ben ne ara bu kadar büyüdüm ya? İlk iş görüşmem olmasına ragmen çok iyi geçtiğini hissettim, 1 saat sürdü mülakatım, yabancı dilde pedogojik bilgilerimi sınadılar, enteresan sorular sordular ( evli misin?, araban var mı? herhangi vakfa, derneğe üyemisin? vs..) bunca soru karsısında içten içe afalladım, alışık değilim ,oha şeceremi de anlataydım adem as baslayıp diyecektim ki, anladım maksatlarını tabi :) diksiyonuma bakarken beni tanıyıp okulun misyonununa uyup uymadıgımı ölçtüler herhalde.. 2100maaş + stajyerlik + skk dediler! ben de şartlar ve okul olmak istediğim kurum, lakin acık konusayım ben; atanma durumlarım var, ailemle istişare etmeliyim dedim :) yarıyolda bırakıp kurumu ve öğrencileri madur etmek istemem dedim. Stajyerim ama iş ahlakı bende! :D

Akşam babam tv karşısında çayını içerken gectim huzuruna, baba dedim,ben artık büyüdüm, senlen konusmam gereken bir mesele var! ( abooo! o nasıl cümle ,ay adamın aklına ne gelmiştir acaba?!!  :))
- aha koca buldu bu kendine!
-kesin sevgilisi var!
-dansöz mü olmak istiyor? manken?!! ahahah yok ya hu olmaz öyle seyler bizde tövbee, baba ya ben iş görüşcem dur hele, iç konuşmalarımızı bırakalım gercege dönelim)İş görüşmemi anlattım, babamın ankarada kalma ihtimalim üzerine sevinecegini düşünürken bana '' sen kpssye calısmıyor muydun'' dedi!!!, allah allah daha bir kac ay önce ankara dısına gitme diyordun hani?... vay anasını! neyse efendim pedercim diyorki sınava gir duruma göre bakarsın, ok dedim, ah dedim baba dedim beni, fırtınadan fırtınaya sürüklüüyorsun dedim, anladık kız babası mevzular zor ,lakin bırakma beni araflarda kayboluyorum dedim (içimden! :)  )

 ********************************
Sonraki gün beni kurumdan aradılar!
Çok begenmişler beni, çalışmak istediklerini, okula uygun bir eğitmen oldugumu söylediler.Lakin ben acıkca dedim en bastan ' eger atanırsam giderim!' bastan söyleyip dürüstce konusup iyi mi ettim bilemiyorum ama aksini yapamam, gidecegimi gizleyip diğer insanlar gibi arkamdan insanları madur etmek istemem.hele ki cocukları... neyse efendim tek sorunumuz buydu kurumla..ben şartlı sözleşme yapalım dedim, onlar düşünün deyip kadroluya ikna etmeye çalıştılar..düşündüm ailemle istişare ettim ve sınava girmeden bu belirsizlik hakimken insanlarla sözleşme imzalayamazdım, bana yakışmazdı.. Kabalık bir komisyon görüşmesinin tam ortasında kaldım.. çok şekerler ama koca koca adamlar beni ikna etmek için neler dediler  neler... :))

-hocam kpss ne zamandı?
ben - 5 temmuzda
-   o gün pusu kuralım size, bizimle çalışın!hocam pedogojik acıdan donanımlısınız, tam istediğimiz bir eğitmensiniz!
ben-    ! 0_0 :)))))

-ösymde tanıdıklarımız var, engel olalım atanmanıza ,atanmayın hocam :p
ben- ! 0_0

-hocam öğrencileri kendinizden mahrum bırakıyorsunuz..sizi bize sorduklarında ne diycez? :/ :))
ben - ehehe :)) tanışmıyoruz ki henüz *_*

Böyle enteresan bir okadar da mutlu oldugum ama prensiplerimden vazgecemediğim bir görüşme oldu ,lakin ikna edemediler beni.Onlar istiyor ki atanmayım, ben hep onlarla çalışayım. Ben de diyorum ki; atanma ihtimalim var böyle bir ihtimalle kimseye söz veremem... eylül ayını bekleyelim benim atanma durumlarıma göre irtibata gecelim dedim. Not aldılar kpss acıklanır acıklanmaz arayacaklar beni.. Bu arada tebrik ettiler beni ''hocam cok erdemlisiniz genc yaşınıza ragmen, burda cok görüşme yapıyoruz ama dürüst olan cok az...'' 
Duruma göre eger kısmetse, kpss olmazsa, cok büyük ve ankaranın büyüklerinin cocuklarını verdiği o özel okulda çalışacagım.. sonuç olarak kpssye çalışıyorum sınav durumuna göre o kurumda olacagım..hiç bir tahmin yok aklımda...

Ben bu kararımı acıklayınca bizim küçük hanım demesin mi '' ne oldu feride, hani atanıp gitcektin Anadolu'ya??! ''
Bak hele laflara bak hele, benim gibi öğretmene denir mi bu ya? :/ ben sınava girdim de gitmem mi dedim? atamaların içine ettiler afedersiniz, 40 bin öğretmen atıycaz deyip herkes birbirinin alanında derse girer oldu... en azından kendi alanım için işler hayli karışık.. 

ÖZEL OKUL/ KOLEJLER                                                            
*ortam, imkanlar güzel                                                                  
*sınıf mevcudu az
*ankarada ki en iyi okul(benim görüştüğüm yer
 vekil bakan cocuklarını gittiği bi kurummuş sonradan 
öğrendim)
*kendimi geliştirebilecegim iyi cevre edinirim
*alanımla ilgili çok özel projelere daha stajyer iken katılabilirm
*ailem ankarada oldugu için konaklama vs masrafı olmadan
 para biriktirebilirim
*ailemden sevdiklerimde ayrılmamış olurum
*mesai saatleri devlete göre çok uzun, tempolu..
*tembellik yok, sürekli denetleyenler var basında ve bol 
materyalli ders anlatımları olacak mesala
*iş garantin yok! özellerin en büyük sıkıntısı ( benim görüştüğüm
 kurum buradan emekli olmanızı isteriz diyerek bu konuda da ikna ettiler)


DEVLET OKULLARI
*mesai az, denetleyen yok,
*tek düze anlat,materyal falan isteyen yok,yapsan da hocam bukadar ne gerek var diye yaşlı kıskanc öğretmenler..
*iş garantin var, devlet baba sağolsun büyük bir suc işlemedikçe kimse sana dokunmaz

*hayalim hep devletti( öğretmenliğin hep kısıtlı imkanlarda olduguna inanırdım..tıpkı normal doğum yapan sahici annelerdir, sezeryan yapanlar anne değil diyen babaanneler gibi.. oysa her anne annedir her öğretmen de her şartta öğretmen değil midir?özel okul ve devlet okullarını karşılaştırırsak; bir taraf manevi ,diğer taraf maddi yönden kısıtlılıklar arasında kalmıs çocuklar değil midir? )Öğretmenlik peygamberlik mesleği değil miydi, şimdi bu zamanda özel okuldaki maddiyat içinde yüzüp maneviyatları mahsun olan çocukların öğretmeni olmak, onları hakikatle buluşturup hayattaki en güzel duyguları manevi zenginlik oldugunu o tazecik kalplere işlemek,öğretmenlik değil miydi?


*bölümüm sebebiyle atanacagım okulda sevilmeyecegim, zira atanmıs hiçbir öğretmen arkadasım bu konuda rahat değil, bildigin istenmeyen öğretmenleriz..
*Ankarada olup devlete atanmak imkasıza yakın diyebilirim..bu demek oluyor ki yeni şehir uzak diyarlar, ev masrafları,faturalar vs.. para biriktiremem,doguda olursam son olaylar (cocukların kacırılması vs) güvende hissedemem kendimi :(  ordaki cocuklara,dünyadaki bütün çocuklara canım kurban ama ahh o büyükler....


Kafam karma karışık....
ve büyük bir risk aldım, belki de özeldeki o kurumun kadrosu eylüle kadar dolabilir, dürüstlük ettim vicdanım rahat, hayırlısı olsun...

Bu noktada söyleyecegim cok sey var... beraber burda konusalım, sizlerle istişare edelim istiyorum! Biliyorum cevrenizde cocuklarınız var, belki anneler,ablalar, teyzeler,babalar, abiler var ve sizlerin de tecrübelerinizi şu zamanda çocugumu devlet okuluna mı yoksa özel okuluna versem diye düşünenlerimiz var aramızda... Ya da benim gibi devlette mi özel bir kolejde mi çalışsam diye düşünenleriniz vardır...Fikirlerinizi bekliyorum....
lütfen  yazın bana, öğretmenliğin yeri mekanı var mıdır?
tavsiye edeceginiz yanlış düşünüyorsun bak bir de bu taraftan bakmalaısın diyeceginiz her türlü fikre acıgım...
  Sevgilerimle...


Hiç yorum yok: