20 Şubat 2014 Perşembe

SÖZCÜKLERİN KÖKÜNE KIRAN GİRMİŞ!



bir kitap yazsan ya bana..sözcüklerin esirgenmediği hakikatin apacık izhar edildigi gururdan ihanetten uzak..
anca o zaman dinerim ben anca o zaman gecer bu deliliğim,delice hallerim
sözcüklerin esirgendiği ıssız çölün bedevisiyim ben
karanın görünmediği ummanda..!
tek bir kitap var,işte odur dermanım
iyiki müslümanım ve iyiki Kuran var..
sözcükleri esirgemeyen Rabbe bin hamd-ü sena..

16 Şubat 2014 Pazar

İÇE DÖNÜŞ

Facebook,twitter ve blog gibi sosyal medya hesaplarıma bir süre ara verme,uzak kalma kararı verdim.
Çok aktif olmasam da yine de uzak kalmak bana iyi gelecek inanıyorum.
Daha çok okumak,daha çok keşfetmek ve düşünmek için hayatımda çok da ehemmiyeti olmayan mecralardan biraz uzak kalmak en doğrusu.. (blogumun yeri ayrı lakin,biraz diinginleşmeliyim ;) )
Şimdi yalnız kalma,daha çok okuma,çalışma ve yenilenme zamanı... :))
 kendinize iyi bakın, dönüşümün muhteşem olur mu bilmem ama daha hayırlı olsun,tek temennim bu;Allaha emanet olun *_*

14 Şubat 2014 Cuma

GÜL İLE SUYUN HİKAYESİ

    
      Günün birinde bir gülle su karsilasir ve arkadas olurlar. Ilk önceleri arkadaslik olarak devam eder bu durum. Tabiki zaman lazimdır birbirini tanimak icin. Gel zaman git zaman gül o kadar mutlu olur ki bu arkadasliktan ve birlikteliktenmutluluktan ici icine sigmaz artik ve anlar ki suya asik olmustur. Hayatinda ilk kez asik olan gül burcu burcu acar ve etrafa kokular sacar. Suya dönüp der ki birgün sevgili su seni sevdigim icin böylesine degistim actim ve etrafa kokular sactim yalnizca seni sevdim diye.

    Öyle zaman gelir ki artik su da icinde güle karsi birseyler hisetmeye baslar. Zanneder ki güle asik oldum. Günler ve aylar birbirini kovalar ve gülü sevdigini zanneden suartik eskisi kadar ilgilenmez gül ile. Gül ise "acaba su beni artik sevmiyor mu" diye düsünmeye baslar. Cünkü suyun kendisine olan bu ilgisizligi onu üzmeye baslamıstir. Icin icin bu soruyu sorar kendine. 
 

    Birgün gül suya der ki  biliyormusun ben seni cok seviyorum. Su bende seni seviyorum der. Aradan zaman gecer ve gül yine suya seni seviyorum der. Su siradan bir ifadeyle "ben de" der. ama gül bu sözde sevgiyi hissedemez. Bu siradanlasma gittikce sürer ama gül sabirla hep "seni cok seviyorum " der suya. Ama artik öyle bir duruma gelir ki gül etrafa o güzel kokuyu sacamaz ve burcu burcu acan dalları solmaya yüz tutar. Kendini toparlar ve son kez suya "biliyormusun seni hala cok seviyorum" der göz yaslari icerisinde. Su da ona döner ve yine o bildik ironik ve umursamaz edası ile "üff söyledim ya ben de seni seviyorum diye" der.
Gün gelir gül yataklara düser. Cok hastalanmistir gülrengi solmus cehresi sararmistir gülün. Yataklardadir artik. Su ise basinda bekler gülün yardimci olabilmek icin onu cok seven ve sevdigini her firsatta söyleyen sevgili dostuna. Ama bellidir ki artik gül ölecektir. Ve son kez zorlukla basini döndürerek suya der ki " biliyormusun seni ben gercekten seviyorum ve senin bilemedigin kadar sevdim üstelik"Cok hüzünlenir su bu durum karsisinda ve son care olarak bir doktor cagirir. Nedir sorun diye doktor'a sorar. Doktor muayene eder gülü. 

Muayeneden sonra söyle der :
"Hastanin durumu ümitsiz artik elimizden birsey gelmez"
Su merak eder kendisini bu kadar cok seven gülün ölümüne sebep olan hastalik nedir diye ve sorar doktora 
"hastaligi nedir ki sevgili dostumun" diye. 
Doktor söyle bir bakar suya ve der ki
"Gülün bir hastaligi yok dostum hic dikkat etmemissin galiba sevgili dostuna bu gül sadece susuz kalmisölümü onun icin der"
ve anlar ki su artik sevgiliye sadece seni seviyorum demek yetmemektedir. ama artik cok gectir.

7 Şubat 2014 Cuma

MUTLU OLMAYI SAHİDEN BİLİR MİYDİM?

Ben aslında mutlu olmayı da bilirim.. cok mutlu ve deli..
Yağmurda su birikintilerinde zıplayarak yürümeyi severim..
Pamuk şeker yemeyi,fırfırlı şemsiyelerle yürümeyi..
Uçan balona binmek en renkli hayalimdir mesela..
Balonun  altında sepette oturup gökyüzünde kollarını acarak çığlık atmak..!
Hemen olsa keşke,gökyüzüne söylemek istediğim şeyler var,konuşacak çok şey birikti
Kocaman sofralar kurmak istedim,rengarenk ve bütün acemiliğimle..
Ben aslında mutlu olmayı da bilirim..

Kitapları çok severim,nefesim ruhum ömrüm..
Beni hiç bırakmayan sadık sessiz dostlarım..
'Çeyrek saatlik okumanın gideremediği kederim olmamıştır'demiş biri..
ahh ne doğru demiş o biri..

Makyaj malzemelerini,kremleri,losyonları da severim
Sürdükçe mutlu oluyorum çünkü,kuru tenim nemlendikçe pürüzler azaldıkca azalıyor kederlerim
Mis gibi kokuyorum mesela.. bir gün böğürtlen, bir gün çilek, bir gün yasemin..


ben aslında mutlu olmayı cok iyi bilirdim,şimdi unuttum
hiçbişey kokmuyorum,balondan korkuyorum,pamuk şekeri niye bukadar çabuk bitiyor?
ya ıslanmış çamur olan paçalarım?





1 Şubat 2014 Cumartesi

TRAVMA...


Ahh ahh! Uzatsam ya elimi çeksem yıldızları bu tarafa,alsam okyanuslardaki balıkların kuyruguna baglasam?

Sonra kuzey kutbunu cekip güney kutbuyla tokuşturup,kuzeyi güneye güneyi de kuzeye göndersem???

Agacları kökünden söküp dallar üzerine gömsem???

Su birikintelerinde zıplasam tepinsem, bir uçurumun başına gitsem bagırsam bagırsam bağırsam ama bir daha duymasam kendimi?

Yine cocukluklugumdaki gibi eksem papatyaların sarı yerlerini, beklesem yine yeniden papatya çıkar mı? Yeniden yeşerir mi ümidim?

İcime leyla ile mecnun kactı..biyerlerde hep Ferdi Tayfur çalıyor... (?!)